Bu çalışma motivasyonel görüşmenin
uygulandığı alanlara genel bir
bakışı, bir müdahale yöntemi olarak
etkinliğinin ölçülmesini ve
incelenen alanlarda hangi
faktörlerin sonucu etkilediğini
araştırmaktadır.
Elektronik kütüphanelerdeki 16 veri
tabanı “motivasyonel görüşme”,
“motivasyonel davranış”, “Davranış/motivasyonel
görüşme”, “davranış değişikliği”,
“motivasyonel değişiklik” ve
“Davranış değişikliği/motivasyonel
görüşme” başlıklarıyla taranmıştır.
Miller ve Rollnick’in motivasyonel
görüşmeyi tanımladığı şekilde
müdahale yöntemlerini içeren
çalışmalar seçildi. Kontrol olarak
ise sadece geleneksel tavsiye verme
müdahale yöntemini kullanan
çalışmalar seçildi. İlki 1991
yılında yayımlanmış olan72 çalışma
kullanılarak meta-analiz çalışması
gerçekleştirildi.
Bu çalışmanın sonuçlarına göre
bilimsel ortamlarda kullanılan
motivasyonel görüşme tekniği
davranış değişikliğinin
sağlanmasında etkili bir yöntemdir
ve çalışmaların %80’inde geleneksel
tavsiye verme yönteminden daha
etkili olduğu belirlenmiştir. Hiçbir
çalışma motivasyonel görüşmenin
zararlı olduğuna veya herhangi bir
olumsuz etkisi olduğuna dair bir
çıkarımda bulunmamıştır ancak hiçbir
çalışma doğrudan bunu araştırmayı
amaçlamamıştır.
Meta-analiz çalışması motivasyonel
görüşmenin vücut-kitle endeksi,
total kan kolesterolü, sistolik kan
basıncı, kan-alkol konsantrasyonu ve
standart etanol içeriği üzerinde
etkili olduğunu göstermiştir.
Özellikle, vücut-kitle indeksi,
sistolik kan basıncı, kan-alkol
konsantrasyonu ve standart etanol
içeriğindeki azalma klinik olarak
ilgili bulunmuştur ve motivasyonel
görüşmenin uygulanabileceğini ve
uygulanması gerektiğini
göstermektedir. Total kan
kolestorelündeki düşük klinik olarak
daha az bir öneme sahiptir. Ancak
bir etkiyi klinik olarak önemli ve
önemsiz olarak değerlendirirken
motivasyonel görüşmenin temelinin
hastanın, davranış değişikliğinin
sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine
dair farkındalığının arttırılmasına
dayandığı ve bu bakımdan en ufak
değişimlerin bile hasta için bir
değişim sürecini başlatıp
başlatmadığı göz önünde
bulundurulmalıdır. Bunun yanı sıra,
kilo kaybı veya sigarayı bırakma
gibi bazı problem alanlarda
motivasyonel görüşmenin etkisi
öncelikle kişisel alışkanlıkların
değiştirilmesiyle mümkün olurken,
astım üzerindeki etkisi öncelikli
olarak düzenli ilaç kullanımıyla
ilgilidir. Bu meta-analiz çalışması
motivasyonel görüşmenin birçok
farklı müdahale alanında istatistiki
olarak etkin olduğunu
göstermektedir. Bu çalışma
motivasyonel görüşmenin 15 dakika
gibi daha kısa görüşmelerde bile
etkili olduğunu ve bir görüşmeden
daha fazla sayıda görüşmenin
etkinliği arttırdığını göstermiştir.
Bu inceleme motivasyonel görüşmenin
etkinliğinin danışmanın uzmanlık
alanına bağlı olduğu varsayımına
yeni bir bakış açısı getirmiştir.
Etkinlik danışmanın doktor veya
psikolog olması gibi eğitim
geçmişiyle bağlantılı bulunmamıştır.
Bu bakımdan müdahalenin psikolog,
psikiyatrist, doktor ve pratisyen
hekim tarafından yapılması arasında
istatistiki bir farklılık
görülmemiştir. Motivasyonel
görüşmenin etkinliği süre ve seans
sayısı gibi diğer etkenlere
bağlıdır. Ancak bu çalışmanın
sonuçlarında elde edilmese de,
eğitim ve deneyim gibi diğer
etkenlerin ve hasta-uzman
ilişkisinin etkinlik üzerinde etkili
olduğunu söylemek mümkündür.
İncelemede yer alan çalışmalardan
beş tanesinde motivasyonel görüşme
hemşire, ebe ve diyetisyen gibi
diğer sağlık çalışanları tarafından
uygulanmıştır. Ayrıca altı çalışmada
konsültasyon görüşmesinde diğer
sağlık çalışanları da kısmen yer
almıştır. Bu on bir çalışmanın
sadece beşinde motivasyonel
görüşmenin etkili olduğu
görülmüştür. Bu durum belli bir
dereceye kadar çalışmaların
dizaynıyla ilgilidir çünkü
çalışmaların büyük bir çoğunluğu tek
görüşmenin etkinliğini ölçmektedir
ve hayat tarzlarında değişiklik
yapmayı amaçlayan HIV-pozitif madde
kullanıcıları gibi zor vakalarla
çalışılmıştır.
Klinik uygulama için çıkarımlar
Bu çalışma motivasyonel görüşmenin
yaşam tarzıyla bağlantılı psikolojik
veya fiziksel problemlerin ve
rahatsızlıkların tedavisinde
kullanıldığını göstermiştir.
Çalışmada incelenen araştırmaların
yaklaşık %75’inde problemin
psikolojik veya fiziksel olmasına
bağlı olmaksızın motivasyonel
görüşmenin etkili olduğu
görülmüştür. Bu bakımdan
motivasyonel görüşmenin sadece bir
grup hastada etkili olmadığı
davranışla ilgili birçok hastalığa
müdahalede kullanılabilecek bir
yöntem olduğu sonucu ortaya
çıkmaktadır. Hiçbir zararı veya
olumsuz etkisi olmadığı da göz
önünde bulundurulduğunda hastaların
yarar sağlayabileceği bir yöntem
olduğu ileri sürülebilir.
Meta-analizin sonuçlarına göre
birçok davranışsal problem ve
hastalığın tedavisinde motivasyonel
görüşmenin geleneksel tavsiye verme
yönteminden daha etkili olduğu
görülmektedir.
Kaynak
Rubak S, Motivational interviewing:
a systematic review and meta-analysis.
British Journal of General Practice
2005; 55: 305–312.